Usandım fetvadan kaçtım yad ele
Çalıştım, didindim dolmadı file
Siyaset yolunda saydın bin hile
Çıraksın dediler senin yüzünden
Ak olmazmış siyasetin karası
Yürekleri yakar kara parası
Kimselere kalmaz koltuk mirası
Çıraksın dediler senin yüzünden
Dedim, ben uzmanım dedin ki diren
Ağırttılar başım tutuyor migren
Biz kazandık diye çaldılar siren
Arkamdan güldüler senin yüzünden
Mitingler yaparken yoktu bir sorun
Siyaset bu dedin yapmadın yorum
Bir yiğit çıkıp da demedi durun
Defterden sildiler senin yüzünden
Çıraksın dediler senin yüzünden
14/07/2011
31 Mayıs 2012 Perşembe
USTA
30 Mayıs 2012 Çarşamba
BULMALI
Mevlana Bağdat’tan gelmiş
Konya’ya
Hayat yalan diye küsmüş
dünya’ya
Mecnun Leyla derken ermiş
Mevlâ’ya
Söylersin Hak için Hakk’ı
bulmalı.
Taptuk asasını vermiş
Yunus’a
Asa’yı bulmazdı Yunus
uyusa
O,da söylemiş ki yaşam
buyuysa
Söylerim Hak için Hakk’ı
bulmalı.
Ferhat Şirin için görmüş
düşleri
Kerem Aslı için çekmiş
dişleri
Soranlar olmamış nedir
suçları
Söylerim Hak için Hakk’ı
bulmalı.
Ruhsatı âlemi getirmiş
dile
Arzu ile Kamber çekmişler
çile
Hak beraber olsun Taci
seninle
Söylersin Hak için Hakk’ı
bulmalı
27Ocak 1981
BEBEĞİM
Kararını vermiş ne gelir elden
Aşkını söylüyor yürekten dilden
Mutluluk dilerim canı gönülden
Kına yakmış ellerine bebeğim
Yer etmiş kalbime ismin hecesi
Mutlulukla tütüp gitsin bacası
Bu gece son gece kına gecesi
Kına yakmış ellerine bebeğim
Yolunu ayırmış uçar kekliğim
Canından ayrılan bir tek ben miyim?
Hasretlikle yitirmişim benliğim
Kına yakmış ellerine bebeğim
Gördüm ağlıyorsun ıslak gözlerin
Biliyorsun artık bitmez özlemim
Seni ifadeye yetmez sözlerim
Kına yakmış ellerine Meleğim.
BAKTIM Kİ
Kimseler görmemiş yaşlı gözünü
Gurbet eli yakmış gider özünü
Düşürmez dilinden aşkın sözünü
Baktım ki yanıyor aşkın içinde
Aşkla eritiyor dağda karları
Burnuna kokuyor sıla dağları
Arşınlıyor bilinmeyen yolları
Baktım ki gidiyor aşkın içinde
Arıyor yenilik çıkmaz sokakta
Bilemiyor durmasını durakta
Dedi düştüm ayaklarım batakta
Baktım ki ağlıyor aşkın içinde
Bitmezmiş Dünya’nın yaşam öyküsü
Söylenir dillerde aşkın türküsü
Taci’nin üstünde yeşil örtüsü
Baktım ki gidiyor aşkın içinde.
20 Kasım 1994
VURAMADIM
Kara, kara baktı kandım sözüne
Alev, alev yandı girdi özüme
Tırmandım dağlara, indim düzüne
Tutamadım o yaralı ceylanı
Kayadan kayaya geçti sekerek
Aşkın badesini gölden içerek
Baktı sarhoş oldum, serden geçerek
Vuramadım o yaralı ceylanı
Çıktı dağ başına zirveden baktı
Bütün avcıları peşine taktı
Kara, kara baktı içimi yaktı
Vuramadım o yaralı ceylanı
13/12/2008
Alev, alev yandı girdi özüme
Tırmandım dağlara, indim düzüne
Tutamadım o yaralı ceylanı

Aşkın badesini gölden içerek
Baktı sarhoş oldum, serden geçerek
Vuramadım o yaralı ceylanı
Çıktı dağ başına zirveden baktı
Bütün avcıları peşine taktı
Kara, kara baktı içimi yaktı
Vuramadım o yaralı ceylanı
13/12/2008
25 Mayıs 2012 Cuma
42. YIL
Çeviririm bitmez takvim yaprağı
Çevirdikçe yaralıyor parmağı
Burnuma kokuyor sıla toprağı
Gidemem gelemem yakar içimi.
Bahçelerde meyveleri olmamış
Gidip gelenlerin kolu sarmamış
Gürün aynı Gürün kimse kalmamış
Gürün’ün hasreti yakar içimi.
Denizde yaşarken vurdum karaya
Sıra, sıra dağlar girdi araya
Kırk iki yıl hasret kaldım sılaya
Günler aylar yıllar yakar içimi.
28 Temmuz 2004
Resim : Gökpınar Gölü/Gürün
Resim : Gökpınar Gölü/Gürün
O YOL
Yalvarırım gel dön diye
Sesim duymaz bilmem niye
Yönün döndür Türkiye’ye
O yolu ben bekliyorum.
Günlerim geçmek bilmiyor
Gönlümde kaygı bitmiyor
Geceler bana yetmiyor
O yolu ben bekliyorum.
Duam kabul eyle Rabbim
Ben tükendim bitti sabrım
Ok sadakta el’de kargım
O yolu ben bekliyorum.
26 Ağustos 1998
OĞLUM
Tüm insanlar birdir, yok ayrılığı
Sen ayırım yapma, insan ol yavrum
Eğer varlıklıysa, bilmez darlığı
Dostluk zordur ama sen sürdür oğlum.
Tut nasihatimi sözümü dinle
Dost dediklerine sadık ol yavrum
Kötüye dost olma, iyilik eyle
Dostluk zordur ama sen sürdür oğlum.
Doğru ol yolunda ondan ayrılma
Öksüze yetime el uzat yavrum
Dostun cahil ise ona darılma
Dostluk zordur ama sen sürdür oğlum.
22 Mayıs 2012 Salı
Kaybolan yıllar
18 Mayıs 2012 Cuma
ŞÜKREYLE
Dünyanın bir üstü bir de altı var
Yağmur dolu yağar arkasından kar
Dünya geniş ama yattığın yer dar
Sabır eyle yaşamına şükreyle.
İbadetin eyle inan bahtına
Mal götüren var mı yerin altına
İyilik et otur Cennet tahtına
İnsan ol da yaşamına şükreyle.
Öksüzle yetime kaçma yardımdan
Rahmet okusunlar senin ardından
Yardımları bekle Yaradan’ından
Seni Yaradan’a her gün şükreyle.
Taci doğru söyler söylemez yalan
Ben zenginim diye eyleme talan
Gördün mü dünyada ebedi kalan
Kul olarak yaşadığına şükreyle.
27 Ocak 2002
ÜSTÜME
Gökyüzünde kara bulut
Döner üstüme,üstüme
Su doldurmuş testisine
Döker üstüme,üstüme.
Ağustos’ta sam rüzgârı
Eser üstüme,üstüme
Canan ağlar zarı,zarı
Söyler üstüme,üstüme.
Vurur üstüme,üstüme
Ağlayan gözlerin seli
Akar üstüme,üstüme.
Yaralarım pare,pare
Taci arar derde çare
Hastalığı bir bahane
Söyler üstüme,üstüme
TERSİNE
Dostum dedim kendin bilmez soysuza
Kaptırdım gönlümü,giden huysuza
Hızlı bir yaşamla yolun sonsuza
Yönümü tersine döndürdü şansım
Bir çırpıda oldu olmaz işlerim
Hasır altı oldu bütün suçlarım
Hakikat olmadı, gece düşlerim
Yönümü tersine döndürdü şansım
ÖĞRENEMEDİN
Dost
oldun benimle eğittik kuşu
Sen kendi kendini eğitemedin
Duramadın düzde çıktın yokuşu
Sözüm sözdür dedin yürütemedin
Her görüşte sordum nedir dileğin ?
Meğer bükülmezmiş senin bileğin
Karlar yağmış buzlar tutmuş yüreğin
Oturdun güneşe eritemedin
Çok bekledim çoşa çoşa akmanı
Dostlarla bir olup düze çıkmanı
Dost gözüyle sağa sola bakmanı
Çenen tutup dilin eğitemedin
İnsan yaşlanınca gücü kalmazmış
Taşıma su ile bendi dolmazmış
Cahil, cahil kalır kâmil olmazmış
Çok yalan söyledin yürütemedin
Alma dedim benim intizarımı
Can dostların duymaz ahuzarını
Düşes diye hep yek attın zarını
Fanatik fikrini çürütemedin
Kem sözün yanına kalır mı bilmem
Kırdın garip gönlüm geriye dönmem
Bu dünya sana has gidersem gelmem
Dosta dost ol dedim, öğrenemedin...
Tacettin Kekeç
17/03/2012
BATAR DEMEDİM
Gizledim, aşkımı sevdim
demedim,
Haramı, helale katıp yemedim,
Misafirin oldum, kilim
sermedin,
Aşık sevdiğine, tapar
demedim,
Hayatımı yazdım, sazım
telinde
Aşkın yüreğimde, elin elimde
Sevmek güzel dedin, yeter
demedim,
Yüzüme gülerken, içtendir
sandım
Kurumuş ekmeğim, tuzuna
bandım
Sen gittin fitnenin sözüne
kandın
Dönüp gittiğinde, çöker
demedim,
Düşmüştüm içine sevda ağının
Kıymetin bilmedim gençlik
çağının
Gülünü dererken gönül bağının
Dikeni kalbime batar demedim.
TACETTİN KEKEÇ
10/12/2011
14 Mayıs 2012 Pazartesi
AŞK NEDİR?
Aşk’a diyelim ki açan bir
gonca
Açmadan çektirir yaşam
boyunca
Ol âşık ki hayallere
dalınca
Ağlatır güldürür söylemez
ki aşk.
Gonca gül’e benzer, elde
kokmayan
Su üstünde dalgalarda
batmayan
Aşkı yaşar yaşamaktan
korkmayan
Dümensiz götürür öldürmez
ki aşk.
Mümkün mü tarifi yazan
ellerde
Yaşam boyu ezberlenir
dillerde
Damarlarda kandır can
gönüllerde
Saygıdır sevgidir
neylemez ki aşk.
Aşkı anlatmakla sayfalar
dolsa
Taci tüm aşklarla arkadaş
olsa
Gönüllerde açar, ellerde
solsa
Akar gönüllerde görülmez
ki aşk.
13 Temmuz 1977
UYAN
Ne uyursun dostum uyurgezersin
Uyanık olmazsan candan bezersin
Eller Ay’a gider sen neredesin
Uyan artık dostum uyuma uyan.
Divane olmuşsun sen bir yâr için
Hâlâ uykudasın ak olmuş saçın
Uyandır dostunu gel sen de uyan.
Taci şu dünya’ya gelmiş bir defa
Dinmez mi gözyaşın çekersin cefa
Yaşa hayatını süresin sefa
Uyanık ol dostum uyuma uyan.
24 Nisan l976
Benim için
Sevgisini sakla güzel kalbinde
Ağlarsa yaşını sil benim için
Böyle bir güzel yok insan sülbünde
Kollarını aç da sor benim için
Hasretiyle geçer günüm boş yere
Anarım adını günde bin kere
Ellerinden tut da düşmesin yere
Beni unutmuş mu ? sor benim için
Özlerim Kerem'im özü özümde
Akın'ım sevgisi tüter gözümde
Yorgunum, yoruldum oğul izinde
Bu gurbet, bu hasret zor benim için
09 aralık 2006
Tacettin Kekeç
Ağlarsa yaşını sil benim için
Böyle bir güzel yok insan sülbünde
Kollarını aç da sor benim için
Hasretiyle geçer günüm boş yere
Anarım adını günde bin kere
Ellerinden tut da düşmesin yere
Beni unutmuş mu ? sor benim için
Özlerim Kerem'im özü özümde
Akın'ım sevgisi tüter gözümde
Yorgunum, yoruldum oğul izinde
Bu gurbet, bu hasret zor benim için
09 aralık 2006
Tacettin Kekeç
11 Mayıs 2012 Cuma
OĞLUM
Doğduğum toprağım, sevdiğim Gürün
Dokuz yüz altmış da dediler sürün
Sözlerimi duyun yazdığım görün
Çalışarak geldim bugüne oğlum
Anacığım derdi olma kula kul
Sapmadım yolumdan giydim bir tek çul
Zor günlerle geldim bugüne oğlum
Yaban elde yaşamaya alıştım
Gecemi gündüze katıp çalıştım
Annem dedim, babam dedim konuştum
Dualarla geldim bugüne oğlum
Dar günümde annen çıktı karşıma
Yol gösterdi dedi el’e karışma
Mutlulukla başlar derdi duruşma
Yaşayarak geldim bugüne oğlum
Bir oğlum bir kızım her iki gözüm
Sabahtan akşama özlüyor özüm
Canlarla canana bitmiyor sözüm
Çağlayarak geldim bugüne oğlum
Bazen dertleşirim yerde postumla
Torunlara özlem gözümde damla
Savaşır dururum geçzmez zamanla
Taci’nin hasreti bitmez ki oğlum
Tacettin Kekeç
10 Mayıs 2012 Perşembe
YOK OLDU
Çocukluk günlerim hayal
ederim
Yıldızlara bakar derdim o
senin
Açtım gözlerimi yıldız yok
oldu
Şarkılar söylerdik ceviz
dalında
Eğlenir dururdum kendi
hâlımda
Hayalen yüzerdik aşkın
salında
Batırdın sandalım deniz yok
oldu
Falımıza bakar bir ev
yapardık
Kestirmeden gider yuva
kurardık
Bulmacalar çözer sual
sorardık
Sildin bulmacayı sorum yok
oldu
Taci söz demiştin dönerim
diye
Bekledim yolunu gün döne,
döne
Seni görmeyeli tam elli sene
Geçti gitti yıllar ömür yok
oldu
Kaydı yıldızımız birden yok
oldu.
Tacettin kekeç
24/04/2012
GÜRÜNE ÖZLEM
Hasret kaldım baharına yazına
Âşıksın diyorlar esmer kızına
Gönül verdik ozanına sazına
Kalk gidelim dostum Yeşil Gürün’e.
Güründen ayıran çölde sürüne
Güle beste yapar âşıktır bülbül
Elimde değil ki seviyor gönül
Gel gidelim dostum Yeşil Gürün’e.
Güründen ayıran çölde sürüne
Tanımayan söyler Gürün özleme
Akşamüstü pişer sacda bazlama
Gel de şu Gürün’ün yolun gözleme
Kalk gidelim dostum Yeşil Gürün’e
Güründen ayıran çölde sürüne.
Burcu evinden aşağıya seyretsek
Gök pınara gitsek suyundan içsek
Balık ızgarasın doyası yesek
Kalk gidelim dostum Yeşil Gürün’e
Güründen ayıran çölde sürüne.
Bizi yaban elde yakan gurbettir
Gözümüzde tüten bitmez hasrettir
Gurbetle hasretlik çekilmez derttir
Kalk gidelim dostum Yeşil Gürün’e
Güründen ayıran çölde sürüne.
12 Şubat 2008
resim : Gürün, Şuğul Vadisi
AKIP GİTTİ HAYAT
9 Mayıs 2012 Çarşamba
BİLENLERDENİM
Dokuz yüz kırk beş de açtım gözümü
Lisede okurken buldum özümü
Aşık oldum bulamadım çözümü
Sormayın soyumu, Türkmenlerdenim.
Sene altmış iki düştüm gurbete
Dedim anam-babam nasıl sabrede
Kimleri bıraktık kaldı geride
Atam Malatya’dan Hekimhanlı’dır
Taşıdığım bu kan ata kanıdır
Kekeç’le Deveci dede sanıdır
Sanını, şanını bilenlerdenim
Nerede akşamsa orada sabah
El alem malına etmedim tamah
Her nereye baksam dediler günah
Haramla, helali bilenlerdenim
Kul olarak geldim, ben-i ademim
Gün gelir ki toprak çürütür tenim
Soran yok Taci’yi ben de bir benim
Sabırla nefsimi yenenlerdenim.
Ecirle fecri bilenlerdenim.
20 kasım 2011 Pazar
Tacettin Kekeç
ANNEM
Yatardım dizinde başım
okşardın
Ben hastayım desem hemen
koşardın
Canlar canım derdin dağlar
aşardın
Nedenini sorsam derdin ki
kader
Sensiz kaldım anam ağrıyor
başım
Senin hasretinle akıyor yaşım
Ziyaretin eder okurum taşın
Her ayrılışımda derim ki
kader
Otuz yedi yıldır beklerim
yolun
Derdin altı evlat onlardır
dalım
Biri sana geldi kırıldı kolum
Seni andım ben de dedim ki
kader
Selam götür dedim o can anama
Almadım diyerek basma yarama
Ararım sılada derler arama
Yol alırım yolda derim ki
kader
Yine geldi mayıs anneler günü
Unuturum sanma gittiğin günü
Tüm anneler görsün evlat
düğünü
Takdir Allah’ın der, derdin
ki kader.
Tacettin kekeç
Anneler günü anısına
ANNEM -1
Gurbet kuşu derler garip bir
kulum
Anasız kalınca şaşırdım yolum
Kızım adın aldı, canımdır
oğlum
Canlarım der beni severdin
annem
Unutmadık seni adın dillerde
En küçük oğlun da şimdi bir
dede
Yatardım dizinde överdin
annem
Ne desen yapardım, üzmezdim
seni
Otuz yedi yıldır görmedim
seni
Oğul, canım derdin özlerdin
beni
Döneceğim günü bilirdin annem
Aşardık dağları senle beraber
Sormazdım yolları nereye
gider
Arkamdan söylerdin bu da bir
kader
Her zaman doğruyu söylerdin
annem
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)