31 Mayıs 2012 Perşembe

SENİN YÜZÜNDEN

Usandım fetvadan kaçtım yad ele
Çalıştım, didindim dolmadı file
Siyaset yolunda saydın bin hile
Çıraksın dediler senin yüzünden


Ak olmazmış siyasetin karası
Yürekleri yakar kara parası
Kimselere kalmaz koltuk mirası
Çıraksın dediler senin yüzünden 


Dedim, ben uzmanım dedin ki diren
Ağırttılar başım tutuyor migren
Biz kazandık diye çaldılar siren
Arkamdan güldüler senin yüzünden


Mitingler yaparken yoktu bir sorun
Siyaset bu dedin yapmadın yorum
Bir yiğit çıkıp da demedi durun
Defterden sildiler senin yüzünden
Çıraksın dediler senin yüzünden

14/07/2011

USTA

Yaşantımız bir kör düğüm
Bir el at da çöz be usta
Bizden ayrı yapma düğün
Arkana bak gör be usta


Siz gülsünüz biz dikeniz
Erimeden tükeneniz
Yabanda çile çekeniz
Bilmiyorsan sor be usta


Yüzün başka sözün başka
Aç inlerken düştük aşka
Ara sıra çağır meşke
Halımızı sor be usta

30 Mayıs 2012 Çarşamba

BULMALI


Mevlana Bağdat’tan gelmiş Konya’ya
Hayat yalan diye küsmüş dünya’ya
Mecnun Leyla derken ermiş Mevlâ’ya
Söylersin Hak için Hakk’ı bulmalı.

Taptuk asasını vermiş Yunus’a
Asa’yı bulmazdı Yunus uyusa
O,da söylemiş ki yaşam buyuysa
Söylerim Hak için Hakk’ı bulmalı.


Ferhat Şirin için görmüş düşleri
Kerem Aslı için çekmiş dişleri
Soranlar olmamış nedir suçları
Söylerim Hak için Hakk’ı bulmalı.

Ruhsatı âlemi getirmiş dile
Arzu ile Kamber çekmişler çile
Hak beraber olsun Taci seninle
Söylersin Hak için Hakk’ı bulmalı

27Ocak 1981

BEBEĞİM


Kararını vermiş ne gelir elden
Aşkını söylüyor yürekten dilden
Mutluluk dilerim canı gönülden
Kına yakmış ellerine bebeğim
 
Yer etmiş kalbime ismin hecesi
Mutlulukla tütüp gitsin bacası
Bu gece son gece kına gecesi
Kına yakmış ellerine bebeğim



Yolunu ayırmış uçar kekliğim
Canından ayrılan bir tek ben miyim?
Hasretlikle yitirmişim benliğim
Kına yakmış ellerine bebeğim

Gördüm ağlıyorsun ıslak gözlerin
Biliyorsun artık bitmez özlemim
Seni ifadeye yetmez sözlerim
Kına yakmış ellerine Meleğim.

BAKTIM Kİ


Kimseler görmemiş yaşlı gözünü
Gurbet eli yakmış gider özünü
Düşürmez dilinden aşkın sözünü
Baktım ki yanıyor aşkın içinde
 
Aşkla eritiyor dağda karları
Burnuna kokuyor sıla dağları
Arşınlıyor bilinmeyen yolları
Baktım ki gidiyor aşkın içinde


Arıyor yenilik çıkmaz sokakta
Bilemiyor durmasını durakta
Dedi düştüm ayaklarım batakta
Baktım ki ağlıyor aşkın içinde

Bitmezmiş Dünya’nın yaşam öyküsü
Söylenir dillerde aşkın türküsü
Taci’nin üstünde yeşil örtüsü
Baktım ki gidiyor aşkın içinde.

20 Kasım 1994 

VURAMADIM

Kara, kara baktı kandım sözüne
Alev, alev yandı girdi özüme
Tırmandım dağlara, indim düzüne
Tutamadım o yaralı ceylanı


Kayadan kayaya geçti sekerek
Aşkın badesini gölden içerek
Baktı sarhoş oldum, serden geçerek
Vuramadım o yaralı ceylanı


Çıktı dağ başına zirveden baktı
Bütün avcıları peşine taktı
Kara, kara baktı içimi yaktı
Vuramadım o yaralı ceylanı


13/12/2008

25 Mayıs 2012 Cuma

42. YIL


Çeviririm bitmez takvim yaprağı
Çevirdikçe yaralıyor parmağı
Burnuma kokuyor sıla toprağı
Gidemem gelemem yakar içimi.

Bahçelerde meyveleri olmamış
Gidip gelenlerin kolu sarmamış
Gürün aynı Gürün kimse kalmamış
Gürün’ün hasreti yakar içimi.

Denizde yaşarken vurdum karaya
Sıra, sıra dağlar girdi araya
Kırk iki yıl hasret kaldım sılaya
Günler aylar yıllar yakar içimi.

28 Temmuz 2004




Resim : Gökpınar Gölü/Gürün

O YOL


Yalvarırım gel dön diye
Sesim duymaz bilmem niye
Yönün döndür Türkiye’ye
O yolu ben bekliyorum.

Günlerim geçmek bilmiyor
Gönlümde kaygı bitmiyor
Geceler bana yetmiyor
O yolu ben bekliyorum.

Duam kabul eyle Rabbim
Ben tükendim bitti sabrım
Ok sadakta el’de kargım
O yolu ben bekliyorum.

26 Ağustos 1998

OĞLUM


Tüm insanlar birdir, yok ayrılığı
Sen ayırım yapma, insan ol yavrum
Eğer varlıklıysa, bilmez darlığı
Dostluk zordur ama sen sürdür oğlum.

Tut nasihatimi sözümü dinle
Dost dediklerine sadık ol yavrum
Kötüye dost olma, iyilik eyle
Dostluk zordur ama sen sürdür oğlum.

Doğru ol yolunda ondan ayrılma
Öksüze yetime el uzat yavrum
Dostun cahil ise ona darılma
Dostluk zordur ama sen sürdür oğlum.

22 Mayıs 2012 Salı

Kaybolan yıllar

Sorup duruyorsun, bir bahaneyle
Yaşlanmışım artık kalmadı gaye
Gelen yok, giden yok gariphaneye
Akıp gitti yıllar, sayamadım ki

Ağaran saçlarım bozkıra döndü
Görenin gönlünde ateşi söndü
Devir o devirdi, gün de o gündü
Akıp gitti yıllar sayamadım ki.


22/05/2012

18 Mayıs 2012 Cuma

ŞÜKREYLE


Dünyanın bir üstü bir de altı var
Yağmur dolu yağar arkasından kar
Dünya geniş ama yattığın yer dar
Sabır eyle yaşamına şükreyle.

İbadetin eyle inan bahtına
Mal götüren var mı yerin altına
İyilik et otur Cennet tahtına
İnsan ol da yaşamına şükreyle.

Öksüzle yetime kaçma yardımdan
Rahmet okusunlar senin ardından
Yardımları bekle Yaradan’ından
Seni Yaradan’a her gün şükreyle.
 
Taci doğru söyler söylemez yalan
Ben zenginim diye eyleme talan
Gördün mü dünyada ebedi kalan
Kul olarak yaşadığına şükreyle.


27 Ocak 2002

ÜSTÜME


Gökyüzünde kara bulut
Döner üstüme,üstüme
Su doldurmuş testisine
Döker üstüme,üstüme.

Ağustos’ta sam rüzgârı
Eser üstüme,üstüme
Canan ağlar zarı,zarı
Söyler üstüme,üstüme.

Feleğin uzundur eli
Vurur üstüme,üstüme
Ağlayan gözlerin seli
Akar üstüme,üstüme.

Yaralarım pare,pare
Taci arar derde çare
Hastalığı bir bahane
                      Söyler üstüme,üstüme

TERSİNE


Dostum dedim kendin bilmez soysuza
Kaptırdım gönlümü,giden huysuza
Hızlı bir yaşamla yolun sonsuza
Yönümü tersine döndürdü şansım
 
Bir çırpıda oldu olmaz işlerim
Hasır altı oldu bütün suçlarım
Hakikat olmadı, gece düşlerim
Yönümü tersine döndürdü şansım

10 Ağustos 2006 

ÖĞRENEMEDİN


       Dost oldun benimle eğittik kuşu
         Sen kendi kendini eğitemedin
         Duramadın düzde çıktın yokuşu
         Sözüm sözdür dedin yürütemedin

       Her görüşte sordum nedir dileğin ?
         Meğer bükülmezmiş senin bileğin
         Karlar yağmış buzlar tutmuş yüreğin
         Oturdun güneşe eritemedin

         Çok bekledim çoşa çoşa akmanı
         Dostlarla bir olup düze çıkmanı
         Dost gözüyle sağa sola bakmanı
         Çenen tutup dilin eğitemedin

         İnsan yaşlanınca gücü kalmazmış
         Taşıma su ile bendi dolmazmış
         Cahil, cahil kalır kâmil olmazmış
         Çok yalan söyledin yürütemedin

         Alma dedim benim intizarımı
         Can dostların duymaz ahuzarını
         Düşes diye hep yek attın zarını
         Fanatik fikrini çürütemedin

         Kem sözün yanına kalır mı bilmem
         Kırdın garip gönlüm geriye dönmem
         Bu dünya sana has gidersem gelmem
         Dosta dost ol dedim, öğrenemedin...


Tacettin Kekeç
17/03/2012

BATAR DEMEDİM


Gizledim, aşkımı sevdim demedim,
Haramı, helale katıp yemedim,
Misafirin oldum, kilim sermedin,
Aşık sevdiğine, tapar demedim,

Yoruldum yaşamdan gurbet elinde
Hayatımı yazdım, sazım telinde
Aşkın yüreğimde, elin elimde
Sevmek güzel dedin, yeter demedim,

Yüzüme gülerken, içtendir sandım
Kurumuş ekmeğim, tuzuna bandım
Sen gittin fitnenin sözüne kandın
Dönüp gittiğinde, çöker demedim,


Düşmüştüm içine sevda ağının
Kıymetin bilmedim gençlik çağının
Gülünü dererken gönül bağının
Dikeni kalbime batar demedim.





TACETTİN KEKEÇ
10/12/2011

14 Mayıs 2012 Pazartesi

AŞK NEDİR?




Aşk’a diyelim ki açan bir gonca
Açmadan çektirir yaşam boyunca
Ol âşık ki hayallere dalınca
Ağlatır güldürür söylemez ki aşk.

Gonca gül’e benzer, elde kokmayan
Su üstünde dalgalarda batmayan
Aşkı yaşar yaşamaktan korkmayan
Dümensiz götürür öldürmez ki aşk.

Mümkün mü tarifi yazan ellerde
Yaşam boyu ezberlenir dillerde
Damarlarda kandır can gönüllerde
Saygıdır sevgidir neylemez ki aşk.


Aşkı anlatmakla sayfalar dolsa
Taci tüm aşklarla arkadaş olsa
Gönüllerde açar, ellerde solsa
Akar gönüllerde görülmez ki aşk.
13 Temmuz 1977

UYAN




Ne uyursun dostum uyurgezersin
Uyanık olmazsan candan bezersin
Eller Ay’a gider sen neredesin
Uyan artık dostum uyuma uyan.

Arı konar çiçeklere bal için
Divane olmuşsun sen bir yâr için
Hâlâ uykudasın ak olmuş saçın
Uyandır dostunu gel sen de uyan.

Taci şu dünya’ya gelmiş bir defa
Dinmez mi gözyaşın çekersin cefa
Yaşa hayatını süresin sefa
Uyanık ol dostum uyuma uyan.

24 Nisan l976

Benim için

Sevgisini sakla güzel kalbinde
Ağlarsa yaşını sil benim için
Böyle bir güzel yok insan sülbünde
Kollarını aç da sor benim için


Hasretiyle geçer günüm boş yere
Anarım adını günde bin kere
Ellerinden tut da düşmesin yere
Beni unutmuş mu ? sor benim için


Özlerim Kerem'im özü özümde
Akın'ım sevgisi tüter gözümde
Yorgunum, yoruldum oğul izinde
Bu gurbet, bu hasret zor benim için


09 aralık 2006
Tacettin Kekeç

11 Mayıs 2012 Cuma

OĞLUM


Doğduğum toprağım, sevdiğim Gürün
Dokuz yüz altmış da dediler sürün
Sözlerimi duyun yazdığım görün
Çalışarak geldim bugüne oğlum

Çocukluk yaşımda dedim istanbul
Anacığım derdi olma kula kul
Sapmadım yolumdan giydim bir tek çul
Zor günlerle geldim bugüne oğlum

Yaban elde yaşamaya alıştım
Gecemi gündüze katıp çalıştım
Annem dedim, babam dedim konuştum
Dualarla geldim bugüne oğlum


Dar günümde annen çıktı karşıma
Yol gösterdi dedi el’e karışma
Mutlulukla başlar derdi duruşma
Yaşayarak geldim bugüne oğlum

Bir oğlum bir kızım her iki gözüm
Sabahtan akşama özlüyor özüm
Canlarla canana bitmiyor sözüm
Çağlayarak geldim bugüne oğlum

Bazen dertleşirim yerde postumla
Torunlara özlem gözümde damla
Savaşır dururum geçzmez zamanla
Taci’nin hasreti bitmez ki oğlum


Tacettin Kekeç

10 Mayıs 2012 Perşembe

YOK OLDU


Çocukluk günlerim hayal ederim
Ben yıldızım derdin, gelecek benim
Yıldızlara bakar derdim o senin
Açtım gözlerimi yıldız yok oldu

Şarkılar söylerdik ceviz dalında
Eğlenir dururdum kendi hâlımda
Hayalen yüzerdik aşkın salında
Batırdın sandalım deniz yok oldu

Falımıza bakar bir ev yapardık
Kestirmeden gider yuva kurardık
Bulmacalar çözer sual sorardık
Sildin bulmacayı sorum yok oldu

Taci söz demiştin dönerim diye
Bekledim yolunu gün döne, döne
Seni görmeyeli tam elli sene
Geçti gitti yıllar ömür yok oldu
Kaydı yıldızımız birden yok oldu.


Tacettin kekeç
24/04/2012

GÜRÜNE ÖZLEM


Hasret kaldım baharına yazına
Âşıksın diyorlar esmer kızına
Gönül verdik ozanına sazına
Kalk gidelim dostum Yeşil Gürün’e.
Güründen ayıran çölde sürüne

Dağlarında açar lale ile sümbül
Güle beste yapar âşıktır bülbül
Elimde değil ki seviyor gönül
Gel gidelim dostum Yeşil Gürün’e.
Güründen ayıran çölde sürüne

Tanımayan söyler Gürün özleme
Akşamüstü pişer sacda bazlama
Gel de şu Gürün’ün yolun gözleme
Kalk gidelim dostum Yeşil Gürün’e
Güründen ayıran çölde sürüne.



Burcu evinden aşağıya seyretsek
Gök pınara gitsek suyundan içsek
Balık ızgarasın doyası yesek
Kalk gidelim dostum Yeşil Gürün’e
Güründen ayıran çölde sürüne.

Bizi yaban elde yakan gurbettir
Gözümüzde tüten bitmez hasrettir
Gurbetle hasretlik çekilmez derttir
Kalk gidelim dostum Yeşil Gürün’e
Güründen ayıran çölde sürüne.

 Tacettin Kekeç
 12 Şubat  2008

resim : Gürün, Şuğul Vadisi

AKIP GİTTİ HAYAT

Tüm ömrüm gözümden geçti yan, yana
İçimdeki aşkım, aktı sel oldu
Dizeleri dizdim ben kana, kana
Gördüğümü yazdım bir kitap oldu

Göçmen kuşlar gibi bin dala kondum
Size hayatımdan bir geçit sundum
Yaşam nedir ? diye kendime sordum
Akıp gitti hayat bir turap oldu.

Tacettin Kekeç

9 Mayıs 2012 Çarşamba

BİLENLERDENİM


        
 Dokuz yüz kırk beş de açtım gözümü
Lisede okurken buldum özümü
Aşık oldum bulamadım çözümü
Sormayın soyumu, Türkmenlerdenim.

Sene altmış iki düştüm gurbete
Dedim anam-babam nasıl sabrede
Kimleri bıraktık kaldı geride
Aşkla dolup, aşkla erenlerdenim

Atam Malatya’dan Hekimhanlı’dır
Taşıdığım bu kan ata kanıdır
Kekeç’le Deveci dede sanıdır
Sanını, şanını bilenlerdenim

Nerede akşamsa orada sabah
El alem malına etmedim tamah
Her nereye baksam dediler günah
Haramla, helali bilenlerdenim

Kul olarak geldim, ben-i ademim
Gün gelir ki toprak çürütür tenim
Soran yok Taci’yi ben de bir benim
Sabırla nefsimi yenenlerdenim.
Ecirle fecri bilenlerdenim.


20 kasım 2011 Pazar
Tacettin Kekeç

ANNEM


                 
Yatardım dizinde başım okşardın
Ben hastayım desem hemen koşardın
Canlar canım derdin dağlar aşardın
Nedenini sorsam derdin ki kader

Sensiz kaldım anam ağrıyor başım
Senin hasretinle akıyor yaşım
Ziyaretin eder okurum taşın
Her ayrılışımda derim ki kader

Otuz yedi yıldır beklerim yolun
Derdin altı evlat onlardır dalım
Biri sana geldi kırıldı kolum
Seni andım ben de dedim ki kader

Selam götür dedim o can anama
Almadım diyerek basma yarama
Ararım sılada derler arama
Yol alırım yolda derim ki kader

Yine geldi mayıs anneler günü
Unuturum sanma gittiğin günü
Tüm anneler görsün evlat düğünü
Takdir Allah’ın der, derdin ki kader.


Tacettin kekeç
Anneler günü anısına 

ANNEM -1


Gurbet kuşu derler garip bir kulum             
Anasız kalınca şaşırdım yolum
Kızım adın aldı, canımdır oğlum
Canlarım der beni severdin annem

Torunların sorar babaannem nerde
Unutmadık seni adın dillerde
En küçük oğlun da şimdi bir dede
Yatardım dizinde överdin annem

Ne desen yapardım, üzmezdim seni
Otuz yedi yıldır görmedim seni
Oğul, canım derdin özlerdin beni
Döneceğim günü bilirdin annem

Aşardık dağları senle beraber
Sormazdım yolları nereye gider
Arkamdan söylerdin bu da bir kader
Her zaman doğruyu söylerdin annem